a bending or stretching force; to stretch

listen to the pronunciation of a bending or stretching force; to stretch
İngilizce - Türkçe

a bending or stretching force; to stretch teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

tension
{i} gerilim

Gerilimi hissedebiliyor musun? - Can you feel the tension?

Soğuk Savaş gerilimi arttı. - Cold-war tension has mounted.

tension
(Mühendislik) gerginlik

İkimiz arasında büyüyen bir gerginlik hissettim. - I felt the tension grow between us.

Gerginlikler artıyordu. - Tensions were increasing.

tension
(Tıp) Gergenlik, damarlar içinde dolaşan kanın duvara yaptığı baskı, tansiyon
tension
tevettür
tension
(ip/tel/vb.) gerginlik derecesi
tension
stres
tension
voltaj
tension
asabiyet
tension
(İnşaat) gerilim, tansiyon
tension
{i} germe
tension
germe veya gerilme kuvveti
tension
{i} gerilme
tension
zihin yorgunluğu
tension
elektromotor kuvvet
tension
(Mukavele) gerilim, çekme
tension
{i} heyecan
İngilizce - İngilizce
tension
a bending or stretching force; to stretch