a bearer of news; a courier; a newspaper

listen to the pronunciation of a bearer of news; a courier; a newspaper
İngilizce - Türkçe

a bearer of news; a courier; a newspaper teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

news
haber

Kızın hakkındaki öykü, haberlerdeydi. - The story about the girl was in the news.

Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi. - The television show was interrupted by a special news report.

news
(Ticaret) tahmin edilemeyen gelişmeler
news
dili haberlerle dolu
news
{i} havadis

Tom hakkında havadisim var. - I have news about Tom.

Senin bütün havadislerini duymak istiyorum. - I want to hear all your news.

news
gazeteci

Gazeteciye göre, bu, hayatı zaman harcamaya değer yapar. - According to the newspaperman, it makes life worthwhile, doesn't it?

Gazeteci çocuk hava nasıl olursa olsun gazeteleri dağıtır. - The newspaper boy delivers newspapers no matter what the weather is like.

İngilizce - İngilizce
news
a bearer of news; a courier; a newspaper