Köpeğe bir kemik verdim, havlaması durdu. - I gave the dog a bone, stopping its barking.
Köpeğe bir kemik verdim, havlaması durdu.
I gave the dog a bone, stopping its barking.
O, uzakta bir köpek havlaması duydu. - She heard a dog barking in the distance.
O, uzakta bir köpek havlaması duydu.
She heard a dog barking in the distance.
barking dogs.
Loud barking could be heard from the dog pound.