Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.
- All you have to do is touch the button.
Tüm yapmanız gereken düğmeye basmaktır.
- All you have to do is press the button.
Lütfen bu düğmeleri dik.
- Please sew these buttons on.
Düğmeleri bu cekete dikemiyorum. Daha güçlü bir iğneye ihtiyacım var.
- I cannot sew buttons on this jacket. I need a stonger needle.
Tom, Kızılhaç rozeti takıyor.
- Tom is wearing a Red Cross button.
Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas.
- Please put a cassette in the VCR and press the record button.
Siz sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button.