O, onu kolundan tuttu.
- She held him by the sleeve.
Tom bahçede çalışırken uzun kollu giyer.
- Tom wears long sleeves when working in the garden.
Dikkat et! Elbise kolun çorbanın içinde.
- Careful! Your sleeve is in the soup.
Sağ elbise kolunu yukarı çek.
- Roll up your right sleeve.
Tom giysi koluyla yüzünü sildi.
- Tom wiped his face with his sleeve.
This bearing requires a sleeve so the shaft will fit snugly.