aşağılama

listen to the pronunciation of aşağılama
Türkçe - İngilizce
{i} contempt

I feel nothing but contempt for such behavior. - Böylesine bir davranış için aşağılamaktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.

humiliation

How do you put up with that kind of humiliation? - O tür aşağılamaya nasıl katlanıyorsun?

Humiliation is the beginning of sanctification. - Aşağılamak, yüceltmenin başlangıcıdır.

insult

I didn't want to insult him. - Ben onu aşağılamak istemedim.

I don't want to insult him. - Ben onu aşağılamak istemiyorum.

mortification
belittling, denigration
abasement
insolence
contemptuousness
disparagement
opprobrium
disdain
(Ticaret) mobbing
humbling
(Kanun) indignity
snub
defamation
slight
contumely
insultment
to humiliate
denigration
aşağılamak
insult

I don't want to insult him. - Ben onu aşağılamak istemiyorum.

I didn't want to insult him. - Ben onu aşağılamak istemedim.

aşağılamak
{f} humiliate

We don't want to humiliate Tom. - Tom'u aşağılamak istemeyiz.

I didn't want to humiliate her. - Onu aşağılamak istemedim.

aşağılamak
scorn
aşağılamak
(deyim) walk into
aşağılamak
humble
aşağılamak
(Konuşma Dili) bring into contempt
aşağılamak
degrade
aşağılamak
(Konuşma Dili) fling mud at
aşağılamak
(deyim) hold in contempt
aşağılamak
(deyim) laugh in one's face
aşağılamak
(deyim) fuck around
aşağılamak
pluck off
aşağılamak
(deyim) fuck about
aşağılamak
disdain
aşağılamak
run down
aşağılamak
(Konuşma Dili) sling mud at
aşağılamak
lower
aşağıla
{f} humbling

It was a humbling experience. - Aşağılayıcı bir deneyimdi.

It's all been very humbling. - Hepsi çok aşağılayıcı oldu.

aşağıla
{f} humbled
aşağıla
{f} humble
aşağılamak
slight
aşağılamak
affront
aşağılamak
despise
aşağılamak
abase
aşağıla
despise
aşağılamak
belittle
aşağılamak
take down
aşağılamak
to run down, denigrate
aşağılamak
to run down, to snub, to despise, to degrade, to abase, to look down, to lower, to insult
aşağılamak
pooh pooh
aşağılamak
talk down
aşağılamak
give smb. the wall
aşağılamak
snub
kendini aşağılama
self-abuse
aşağılama