The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
- Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
Bill hates that his father smokes heavily.
- Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor.
Tom is extremely persuasive.
- Tom aşırı derecede ikna edicidir.
Tom seems extremely excited.
- Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
That's an overly optimistic view.
- Bu aşırı derecede iyimser bir bakış.
I'm not overly concerned about that.
- Ben o konuda aşırı derecede endişeli değilim.
Ann is exceedingly fond of chocolate.
- Ann aşırı derecede çikolataya düşkün.
Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.
- Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
It's been unusually warm this week.
- Bu hafta aşırı derecede sıcaktı.
I hear that you are having an unusually cold winter.
- Aşırı derecede soğuk bir kış yaşadığınızı duydum.
I enjoyed myself enormously, believe me.
- Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
Tom seems extremely excited.
- Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
This is extremely hard for him.
- Bu onun için aşırı derecede zordur.