It's ached before, but never as badly as right now.
- Daha önce ağrıyordu, ama asla şu andaki kadar kötü bir şekilde değil.
My joints ache when it gets cold.
- Hava soğuk olduğunda eklemlerim ağrıyor.
I have occasional pains in the stomach.
- Midemde ara sıra olan ağrılar var.
When Tom couldn't bear the pain any longer, he went to the hospital.
- Tom artık ağrıya tahammül edemediği zaman, hastaneye gitti.
Tom's got a sore throat.
- Tom'un boğazı ağrıyor.
I have a sore throat and runny nose.
- Boğazım ağrıyor ve burnum akıyor.
Give me a painkiller, please.
- Lütfen bana bir ağrı kesici verin.
Tom got addicted to painkillers after his accident.
- Tom kazadan sonra bir ağrı kesici bağımlısı oldu.
Endorphines are natural analgesics.
- Endorfinler doğal ağrı kesicilerdir.
Analgesics may be used if pain is severe.
- Ağrı şiddetliyse ağrı kesici kullanılabilir.
pain reliever = analgesic = painkiller.