ağım

listen to the pronunciation of ağım
Türkçe - İngilizce
instep
the part of a shoe or stocking that covers the instep the arch of the foot
A section of any footwear covering that part of the foot
{i} upper section of the human foot between the ankle and the toes
Part of the foot covered by the shoelaces Used for powerful kicks
the arch of the foot
The portion of the foot to the side of the shoelaces; the inside of the foot
Your instep is the middle part of your foot, where it arches upwards
the part of a shoe or stocking that covers the instep
The arched middle portion of the human foot next in front of the ankle joint
That part of the hind leg of the horse and allied animals, between the hock, or ham, and the pastern joint
The arched part of the top of the foot between the toes and the ankle
The arched top of the foot in front of the ankle
{i} network

The profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable. - Ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.

There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them. - Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.

web

You mustn't swallow unreliable information that's on the Web. - İnternet ağındaki güvenilmez bilgilere inanmamalısın.

I like social networking web sites. - Sosyal ağ sitelerini severim.

net

There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them. - Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.

Social networking sites are dangerous for people under 13. - Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.

{i} tissue
spider

Spiders like to build spiderwebs. - Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.

A big spider was spinning a web. - Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.

(Bilgisayar) node
nett
(Matematik) reticle
grit

Tom is gritting his teeth in obvious pain. - Tom ağrıyan dişlerini gıcırdatıyor.

(Denizbilim) bunt
{i} trawl
crotch
reticulum
(Giyim) Crotch (of trousers)
net; network; (tuzak) net, mesh; (örümcek ağı) web, cobweb
mesh
diffraction grating
fishnet
reticular
filet
net for catching fish
netting
dragnet
graticule
network; spider's web; cobweb
{i} gin
{i} plexus
rete
driftnet
{i} system

Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan. - Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.

The tree's root system stretches over thirty meters. - Ağacın kök sistemi otuz metre boyunca uzanır.

{i} cobweb

Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through. - Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.

There is a big cobweb in the corner. - Köşede büyük bir örümcek ağı var.

benim ağım
(Bilgisayar) my network
Türkçe - Türkçe
Ayağın üst tarafındaki tümsek yer
Ayağın ön tarfının hemen üstündeki tümsek kısım
Ayağın üstündeki tümsek yer
apışlık
Örümcek gibi birtakım hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü
Tuzak
Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü
Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
İplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Örümcek gibi birtakım hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Ülke yüzeyine yaygınlaştırılmış örgü, şebeke
Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmışörgü
Ak
Pantolonun apış arasına gelen yeri
Bilgisayar ağı değişik yerlerdeki bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan bir veri iletişim sistemi
Oyun alanını ortadan ikiye bölen veya kale direkleri arkasına gerilen, iple yapılmış örgü. Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file
Ülke yüzeyine yaygınlaştırılmış örgü, şebeke
Tuzak: "Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü, ne ondurdu."- S. Ayverdi
Kafes biçimindeki örgü
Donun veya pantolonun apış arasına gelen yeri, apışlık
İplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü
Beyaz, ak
ağım