açlıktan öl

listen to the pronunciation of açlıktan öl
Türkçe - İngilizce
{f} starved

It was a cat starved to skin and bones. - Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.

The old man was starved to death. - Yaşlı adam açlıktan ölüyordu.

starve

The old man was starved to death. - Yaşlı adam açlıktan ölüyordu.

Because of the famine, the cattle starved to death. - Kıtlıktan dolayı sığır açlıktan öldü.

{f} starving

Let's eat now. I'm starving. - Şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.

He swallowed a piece of toast because he was starving. - O açlıktan öldüğü için bir parça tost yedi.

İngilizce - Almanca

açlıktan öl teriminin İngilizce Almanca sözlükte anlamı

starve
verhungern

Ich könnte genauso gut verhungern, wie so etwas zu tun. - I might as well starve as do such a thing.

In reichen Ländern verhungern wenige Menschen. - In rich countries, few people starve.

starved
gehungert , verhungerte
starving
hungernd

Wir sollten alle helfen, hungernde Menschen mit Essen zu versorgen. - We should all help provide starving people with food.

Iss deinen Teller leer! Es gibt hungernde Kinder auf der Welt! - Eat all the food on your plate because there are starving children in the world.

açlıktan öl