Ulysses Grant was a hero.
- Ulysses Grant bir kahramandı.
Everybody praised his heroism.
- Herkes onun kahramanlığını övdü.
It was heroic of them to oppose the enemy.
- Düşmana karşı koymak onların kahramanlığıydı.
I think Tom is heroic.
- Tom'un kahraman olduğunu düşünüyorum.
Ancient people liked to tell stories of bravery.
- Eski insanlar kahramanlık hikayelerini anlatmaktan hoşlanmışlar.
Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
- Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
- Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.
The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in.
- Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.
Raskolnikov is the protagonist of the book of Crime and Punishment written by Dostoevsky.
- Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
As the play develops, the real motives of the protagonist become clear.
- Oyun gelişirken, kahramanın gerçek motifleri netleşti.
They have played heroines.
- Onlar kadın kahramanları oynadılar.
He is not some superhero.
- O bir süper kahraman değil.
The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.
- Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.
You guys are my heroes.
- Siz benim kahramanlarımsınız.
Boys often imitate their sports heroes.
- Erkek çocuklar sık sık spor kahramanlarını taklit ederler.