Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?
Tom benzer bir olay yaşadı.
- Tom had a similar experience.
Bu, Mary'nin ailedeki ilk ölüm olayıdır.
- This is Mary's first experience of a death in the family.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
Yaşamımın en değerli deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most rewarding experiences of my life.
Onlar benim geçmiş yaşamım hakkında birçok soru sordular.
- They asked a lot of questions about my past experience.