= see convention examination

listen to the pronunciation of = see convention examination
İngilizce - Türkçe
= Görmek kongre muayene
examination
tetebbu
examination
{i} sınav

Dikkatsiz olduğu için, o, bir sınavı asla geçemedi. - Careless as she was, she could never pass an examination.

Çoğu öğrenciler dönem sınavı için hazırlık yapıyor. - Most students are doing preparation for the term examination.

examination
give an examination imtihan etmek
examination
{i} teftiş
examination
{i} yoklama
examination
{i} muayene

Birçok doktor muayeneye başladıklarında ilk önce dilinize bakar. - Many doctors look at your tongue first when they begin an examination.

Son fiziksel muayeneni ne zaman yaptırdın? - When did you have your last physical examination?

examination
{i} sınav, imtihan
examination
pass an examination imtihan vermek
examination
sınav yapmak
examination
(Tıp) Muayene, hastalığı teşhis maksadiyle hastayı muayene etme
examination
sorgu
examination
postmortem examination otopsi
examination
{i} huk. sorgu
examination
{i} inceleme

Öğretmen sınav kağıtlarını incelemekle meşgul. - The teacher is busy looking over the examination papers.

Dan saçın mikroskobik incelemesini yaptı. - Dan performed a microscopic examination of the hair.

examination
examination paper imtihan kâğıdı
examination
{i} soruşturma
examination
{i} tahkikat
examination
sınavı geçmek

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I'll do my best to pass the examination.

Sınavı geçmek için sıkı çalıştım. - I studied hard in order to pass the examination.

İngilizce - İngilizce
examination
= see convention examination