Tom kefalet düzenliyor. - Tom is arranging bail.
Tom kefalet düzenliyor.
Tom is arranging bail.
Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı. - Dan bailed Matt and Linda out.
Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı.
Dan bailed Matt and Linda out.
Bana kefil oluyor musun? - Are you bailing on me?
Bana kefil oluyor musun?
Are you bailing on me?
I'm going to bail on this afternoon's meeting.