4wd four wheel drive

listen to the pronunciation of 4wd four wheel drive
İngilizce - Türkçe

4wd four wheel drive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

other
öteki

Al birini vur ötekine! - One's as bad as the other.

Öteki takım bizi hafife aldı. - The other team took us lightly.

other
başka

Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz. - When you talk to others, you're doing it with your arms crossed.

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir. - Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.

other
gayri
other
başka suretle
four wheel drive
dört cekis sistemi
four wheel drive
(Otomotiv) dört çeker
four wheel drive
(Otomotiv) dört çekişli
four wheel drive
dört çekerli
four wheel drive
dört tekerlekten tahrikli
other
diğeri

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah. - She's got two cats. One's white and the other is black.

George'un iki kuzeni var; biri Almanya'da ve diğeri İsviçre'de yaşıyor. - George has two cousins; one lives in Germany and the other in Switzerland.

other
özgesi
other
başkası

Tom'dan başkasının bunu almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone other than Tom would be interested in buying this.

Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme! - Don't expect others to think for you!

four wheel drive
Dört çekerli araba
other
baska türlü
other
{s} başka, diğer, öbür. zam. başkası, diğeri, öbürü
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) lacan
other
{s} geçen

O, geçen gün yeni bir ev satın aldı. - She bought a new house the other day.

Geçen gün kameramı kaybettim. - I lost my camera the other day.

other
every other day gün aşırı
other
başka kimse

Tom'tan başka kimsenin onu yaptığını hiç görmedim. - I've never seen anyone other than Tom do that.

other
başka birisi
other
some day or other günün birinde
other
bir gün

Prenses ve İrlandalı birbirini tanıyordu ve evlilerdi ve bir yıl bir gün süren büyük bir düğün yapmışlardı. - The Princess and the Irishman recognised each other, and were married, and had a great wedding that lasted for a year and a day.

Berberler binlerce yıldır yaşıyor ve başkaları bir gün bile hayatta kalamadı. - The Berbers have lived for thousands of years where others could not survive even one day.

other
sair
other
(Sosyoloji, Toplumbilim) başkası sartre
other
bundan başka

Bundan başka boyutlarda var mı? - Do you have this in other sizes?

Bundan başka herhangi bir şey yapma. - Don't do anything other than this.

İngilizce - İngilizce
other
Four wheel drive
dt
four wheel drive
car transmission system that provides engine power to all four wheels; car with a four wheel drive transmission