3d

listen to the pronunciation of 3d
İngilizce - Türkçe
Üç boyutlu
money
{i} para

O aşırı para harcıyor. - He has lots of money.

O aşırı para harcıyor. - He has a lot of money.

money
{i} mangır
money
{i} nakit

Babam vakit nakittir derdi. - My father used to say that time is money.

Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor. - Many people use cash machines to withdraw money.

money
{i} tıkır [arg.]
sequin
{i} altın para (süs)
money
patpat
money
(Argo) canlı

Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı. - Layla burned Fadil alive for his money.

money
para kırmak
money
servet

Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti. - Mary went on a shopping spree after coming into some money.

sequin
payet
sequin
pul
money
para yerine geçen şey
money
(isim) mangır, para, nakit, tıkır [arg.]
money
money market piyasa
money
even money yarışta iki tarafln eşit meblâğlarla bahis tutuşması
money
money belt para taşlmaya elverişli kuşak
money
easy money kolay kazanılmış para
money
money order posta havalesi
sequin
(isim) venedik altını, altın para (süs), pul (süs), payet
3d