-sarhoş

listen to the pronunciation of -sarhoş
Türkçe - İngilizce
-stewed
sarhoş
drunk

Tom noticed a drunk lying in the street. - Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti.

Larry Ewing is drunk. - Larry Ewing sarhoştur.

sarhoş
{s} intoxicated

Tom seems intoxicated. - Tom sarhoş gibi görünüyor.

Tom looks intoxicated. - Tom sarhoş görünüyor.

sarhoş
{s} tight
körkütük sarhoş olmak
Get hammered
içirip sarhoş etmek
prime
sarhoş
drunken

Drunken driving is a serious problem. - Sarhoşken araba sürme ciddi bir sorundur.

It didn't surprise me at all that Tom got arrested from drunken driving. - Tom'un sarhoşken araba sürmekten tutuklanması beni hiç şaşırtmadı.

sarhoş
{s} pissed
sarhoş
{s} high
sarhoş
drinker
sarhoş
{s} soused
bulut gibi sarhoş
dead drunk
fitil gibi sarhoş
(deyim) as drunk as a lord
sarhoş
blinded
sarhoş
(Argo) wet
sarhoş
(Argo) rotten
sarhoş
(Argo) potty
sarhoş
(Argo) he's got the wobbly boot on
sarhoş
(Argo) full
sarhoş
(Argo) soaked
sarhoş
(Argo) tiddly
soymak (sarhoş)
roll
sarhoş
{s} lit

Tom has been drinking since 2:30 and is already a little drunk. - Tom 2.30'dan beri içki içiyor ve daha şimdiden biraz sarhoş.

Tom seems a little drunk. - Tom biraz sarhoş görünüyor.

sarhoş
sottish
sarhoş
pickled
sarhoş
tipsy
sarhoş
inebriated

Tom appeared to be inebriated. - Tom sarhoş gibi görünüyordu.

sarhoş
smashed

Tom is extremely smashed. - Tom son derece sarhoş.

sarhoş
light-headed
sarhoş
screwed
sarhoş
{i} inebriate

Tom appeared to be inebriated. - Tom sarhoş gibi görünüyordu.

sarhoş
plastered

Tom seemed to be plastered. - Tom sarhoş görünüyordu.

You looked like you were plastered. - Sen sarhoş gibi görünüyordun.

sarhoş
muzzy
sarhoş
fuddled
sarhoş
half-seas over
sarhoş
crocked
sarhoş
punch drunk
sarhoş
boozed

My friends were so boozed up that I had to drive them home. - Arkadaşlarım sarhoş olana kadar içmişti ki onları eve götürmek zorunda kaldım.

sarhoş
{s} fried
sarhoş
{s} stiff
sarhoş
got drunk
sarhoş
liquored
çok sarhoş
very drunk
(alkol) sarhoş edici
heady
bira ile sarhoş olmuş
beery
biraz sarhoş oldum
I'm feeling a little drunk
fitil gibi sarhoş
drunk as a lord
fitil gibi sarhoş
smashed
fitil gibi sarhoş
sodden
hancı sarhoş, yolcu sarhoş
(Konuşma Dili) Nobody can tell which end is up
kör kütük sarhoş
blind drunk, paralytic
kör kütük sarhoş
dead drunk
kör kütük sarhoş olmak
to get paralytic
körkütük sarhoş
drunk as a lord
sarhoş
stoned

Tom seemed to be stoned. - Tom sarhoş görünüyordu.

sarhoş
under the influence

He was driving under the influence of alcohol. - Sarhoşken araba sürüyordu.

sarhoş
drunkard

Drunkards drink non stop. - Sarhoşlar durmadan içiyorlar.

A drunkard is somebody you don't like and who drinks as much as you do. - Sarhoş senin hoşlanmadığın biridir ve o senin kadar çok içer.

sarhoş
drunk, drunken, blind, boozy, canned, inebriated, pickled, smashed, pissed; drunk, drunkard, boozer, tippler
sarhoş
boozer
sarhoş
besotted
sarhoş
bombed
sarhoş
blind drunk
sarhoş
pie eyed
sarhoş
jagged
sarhoş
sot
sarhoş
lit up
sarhoş
drunk, tipsy, inebriated, intoxicated; high
sarhoş
oiled
sarhoş
drunk with joy, happiness, or pleasure
sarhoş
beery
sarhoş
cockeyed
sarhoş
blotto
sarhoş
under the influence of drink
sarhoş
canned
sarhoş
boozy
sarhoş
nappy
sarhoş
groggy

He was groggy from too much wine. - Çok fazla şarap nedeniyle sarhoştu.

Tom was too groggy to speak. - Tom konuşamayacak kadar çok sarhoştu.

sarhoş
loaded
sarhoş
bacchant
sarhoş
corked
sarhoş
{s} stinking
sarhoş
{s} sozzled
sarhoş
under the weather
sarhoş
{s} sodden
sarhoş
{s} woozy

I'm feeling a little woozy. - Biraz sarhoş hissediyorum.

I'm still a little woozy. - Ben hâlâ biraz sarhoşum.

sarhoş
{s} tanked
sarhoş
slewed
sarhoş
{s} queer
sarhoş
{s} zonked
sarhoş
{s} winy
sarhoş
{s} squiffy
sarhoş
{s} stewed
sarhoş
{s} stinko
sarhoş
{s} pixilated
sarhoş
lush
sarhoş
{s} sloshed

Tom seemed to be sloshed. - Tom sarhoş görünüyordu.

sarhoş eden içki
jag
sarhoş edici
intoxicant
sarhoş edici içki
intoxicant
sarhoş edip gemiye tayfa almak
shanghai
sarhoş etmek
to intoxicate, to make drunk
sarhoş etmek
turn smb.'s head
sarhoş kadın
bacchante
sarhoş kimse
inebriate
sarhoş olma
getting drunk
sarhoş olma
intoxication
sarhoş olma
inebriety
sarhoş olma
drunkenness
sarhoş olmak
soak
sarhoş olmak
get drunk

Let's drink enough to get drunk. - Sarhoş olmak için yeterince içelim.

One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day. - Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.

sarhoş olmak
be drunk
sarhoş olmak
have a jag on
sarhoş olmak
get liquored up
sarhoş olmak
be loaded
sarhoş olmak
be the worse for drink
sarhoş olmak
to get drunk

Let's drink enough to get drunk. - Sarhoş olmak için yeterince içelim.

Tom didn't want to get drunk. - Tom sarhoş olmak istemedi.

sarhoş olmak
be intoxicated
sarhoş olmamak
be none the worse for drink
sarhoş ve duygulanmış
maudlin
sarhoş ve kendini bilmez
drunk and incapable
zilzurna sarhoş
dead drunk
zilzurna sarhoş
(Konuşma Dili) blind drunk, plowed, higher than a kite, drunk as a lord
zilzurna sarhoş
blind drunk, stoned
zilzurna sarhoş olmak
to feel no pain
Türkçe - Türkçe

-sarhoş teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Sarhoş
kafası bulutlu
Sarhoş
matiz
Sarhoş
kafası dumanlı
Sarhoş
küp
Sarhoş
tütsülü
sarhoş
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, esri, mest, sermest
sarhoş
Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak
sarhoş
Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olan
sarhoş
Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan
sarhoş
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan kimse, esrik, esri, mest, sermest
sarhoş etmek
sarhoş olmasına yol açmak
sarhoş olmak
Sarhoş bir duruma gelmek, esrimek
-sarhoş