Both of my parents were brought up in the country.
- Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
Both my parents are at home now.
- Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
The Brown twins, both of whom got recently married, held a party.
- Brown ikizleri, son zamanlarda her ikisi de evlendi, bir parti düzenledi.
Both of them went to the window to look outside.
- Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
- Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
Either skillful or lazy. But not both.
- Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.