-i incelemek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- -i incelemek
- go over
- incelemek
- search
- incelemek
- inspect
I use a flashlight to inspect my throat.
- Boğazımı incelemek için bir el feneri kullanırım.
He will come here soon to inspect the industry of this town.
- O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
- incelemek
- survey
- incelemek
- dissect
He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
- O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
We dissected a frog to examine its internal organs.
- Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- incelemek
- investigate
You have to investigate that problem.
- O sorunu incelemek zorundasın.
- incelemek
- dig
- incelemek
- audit
- incelemek
- study
In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
- Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.
- Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.
- incelemek
- scan
- incelemek
- research
- incelemek
- analyze
- incelemek
- assess
- incelemek
- look through
- incelemek
- analyse
- incelemek
- peruse
- incelemek
- observe
I bought a telescope in order to observe the night sky.
- Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- incelemek
- scrutinize
- incelemek
- construe
- incelemek
- explore
- incelemek
- con
It is necessary to examine all possible consequences.
- Tüm olası sonuçları incelemek gerekli.
- incelemek
- check over
- incelemek
- go through
- incelemek
- dig out
- incelemek
- go into
- bir sorunu enine boyuna incelemek
- (Hukuk) deliberation
- gramer bakımından incelemek
- parse
- incelemek
- look into
The detective promised to look into the matter right away.
- Dedektif meseleyi derhal incelemek için söz verdi.
I want to look into this.
- Bunu incelemek istiyorum.
- incelemek
- to examine, to scrutinize, to observe, to inspect, to look into, to look over, to look through, to go over sth; to investigate; to explore; to study
- incelemek
- pore over
- incelemek
- examine into
- incelemek
- to study (someone, something) carefully, research; to scrutinize, examine, inspect; to investigate
- incelemek
- make a study of
- incelemek
- research into
- yeniden incelemek
- review
- incelemek
- prospect
- incelemek
- (Askeri) reconnoiter
- incelemek
- expiore
- incelemek
- review
- incelemek
- go over
- incelemek
- sift through
- incelemek
- pore
- incelemek
- go over something
- iyice incelemek
- scan
- iyice incelemek
- scrutinise
- incelemek
- examine
The doctor used X-rays to examine my stomach.
- Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.
We dissected a frog to examine its internal organs.
- Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- ayrıntısıyla incelemek
- examine in detail
- baştan başa incelemek
- examine thoroughly
- incelemek
- go
- üstünkörü incelemek
- examine/inspect with out paying any attention
- üstünkörü incelemek
- casually examine
- bitki incelemek
- (Botanik, Bitkibilim) herborize
- bitkileri incelemek
- botanize
- derinlemesine incelemek
- anatomize
- dikkatle incelemek
- scrutinize
- dikkatle incelemek
- traverse
- dikkatle incelemek
- anatomize
- esaslıca incelemek
- go deeply into
- incelemek
- vet
- incelemek
- twig
- iyice incelemek
- get to the bottom of
- jeolojik açıdan incelemek
- geologize
- jeolojik açıdan incelemek
- (Jeoloji) geologise
- kadavrayı incelemek
- dissect
- konuyu incelemek
- go into the matter
- mikroskop altında incelemek
- examine under the microscope
- numune incelemek
- examine sample
- parçalara ayırıp incelemek
- anatomize
- parçalayıp incelemek
- dissect
- yeniden incelemek
- revise