They started a drive to raise a charity fund.
- Yardım fonunu yükseltmek için bir araba gezintisine başladılar.
You don't have to raise your voice.
- Sesini yükseltmek zorunda değilsin.
What can we do to increase our profits?
- Kârlarımızı yükseltmek için ne yapabiliriz?
His job is to promote sales.
- Onun işi satışları yükseltmektir.