-e katılmak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- -e katılmak
- take part in
- katılmak
- attend
You must attend to your work.
- Siz işe katılmak zorundasınız.
Tom went to Boston to attend a conference.
- Tom konferansa katılmak için Boston'a gitti.
- katılmak
- participate
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
Tom never said he wanted to participate.
- Tom katılmak istediğini asla söylemedi.
- katılmak
- join
My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.
- Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
Tom came over to join us at our table.
- Tom masamızda bize katılmak için uğradı.
- katılmak
- to be added (to); to mingle; to join, to come in on sb/sth, to amalgamate; (yarışma, sınav) to go in for sth; to attend, to be absent; to agree with, to go along with sb/sth; (suça) to abet
- katılmak
- participate in
They want to participate in the Olympic Games.
- Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
I have been selected to participate in this program.
- Bu programa katılmak için seçildim.
- katılmak
- affiliate with
- yeniden katılmak
- rejoin
- -e gönüllü olarak katılmak
- volunteer for
- katılmak
- absent
- katılmak
- agree
I'm afraid I have to agree with Tom's analysis.
- Korkarım Tom'un analizlerine katılmak zorundayım.
I have to agree with this.
- Buna katılmak zorundayım.
- katılmak
- partaken
- katılmak
- go in for something
- katılmak
- be added
- katılmak
- partake in
- katılmak
- get out of breath
- katılmak
- turn
- katılmak
- added
Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.
- Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
- katılmak
- get involved in
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
- katılmak
- fall about laughing
- katılmak
- be in on
- katılmak
- be absent
- katılmak
- get
Tom and I are just getting ready to eat. Would you like to join us?
- Tom ve ben sadece yemek yemek için hazırlanıyoruz. Bize katılmak ister misin?
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
- katılmak
- incorporate
- katılmak
- to be added
- katılmak
- abet
- katılmak
- affiliate
- katılmak
- amalgamate
- katılmak
- finger
- katılmak
- (deyim) make up
- katılmak
- come in on
- katılmak
- to be absent
- katılmak
- take part in
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- katılmak
- share in
- eklenmek, katılmak
- inclusion, to attend
- hesaba katılmak
- To take into account
- katılmak
- partook
- katılmak
- stand in
- katılmak
- adhere
- ahenge katılmak
- chime in
- derse katılmak
- attend the lesson
- duygularına katılmak
- enter into
- eleme müsabakasına katılmak
- enter the elimination contest
- geziye katılmak
- rubber
- geziye katılmak
- join the tour
- geziye katılmak
- rubberneck
- geçit törenine katılmak
- go in procession
- gülmekten katılmak
- crack-up
- gülmekten kırılmak/katılmak
- to be doubled up with laughter . Gülme komşuna, gelir başına. (Atasözü) Don't laugh at another's misfortune; it may happen to you one day. Güler misin, ağlar mısın! (Konuşma Dili) I don't know whether to laugh or to cry. gülüp oynamak/söylemek to have a good time. güle oynaya joyously, merrily. güler yüz affability, complaisance, pleasant disposition, warmth, cordiality. güler yüz göstermek to show warm feelings towards (someone), show (someone) cordiality. güler yüzlü affable, complaisant, pleasant, warm, cordial
- kampanyaya katılmak
- campaign
- katılmak
- to join (a group); to enter into, participate in (an activity)
- katılmak
- be out of breath
- katılmak
- contract in
- katılmak
- join in
Please feel free to join in.
- Lütfen katılmak için çekinmeyin.
- katılmak
- contribute
- katılmak
- take part
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.
- Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- katılmak
- (görüşe) weigh in with
- katılmak
- come into
- katılmak
- club together
- katılmak
- ally
- katılmak
- enter
- katılmak
- go with
- katılmak
- attach oneself to
- katılmak
- (Hukuk) to incorporate
- katılmak
- to be added (to), be mixed (with)
- katılmak
- put in an appearance
- katılmak
- ally oneself
- katılmak
- chip in
- katılmak
- share
- katılmak
- accompany
- katılmak
- club
Masaru wants to join the English Club.
- Masaru İngiliz Kulübüne katılmak istiyor.
I want to join your club.
- Kulübünüze katılmak istiyorum.
- katılmak
- (for someone) to agree with
- kazanan tarafa katılmak
- climb on the bandwagon
- kervana katılmak
- to join in with the rest
- kontrat ile katılmak
- contract in
- maskeli baloya katılmak
- masquerade
- orduya katılmak
- join up
- orduya katılmak
- join the ranks
- orduya katılmak
- join the army
- oturuma katılmak
- sit
- papalık sıfatı ile katılmak
- pontificate
- papalık sıfatı ile katılmak
- pontify
- savaşa katılmak
- crusade
- tartışmaya katılmak
- weigh in with
- tekrar katılmak
- rejoin
- topal eşekle kervana karışmak/katılmak
- to try to do something big with woefully inadequate means
- tura katılmak
- rubber
- tura katılmak
- rubberneck
- turnuvaya katılmak
- tourney
- yarışa katılmak
- run
- yarışmaya katılmak
- go in
- yemeğe katılmak
- banquet
- yeniden katılmak
- re join
- yüreki katılmak
- for one's heart to feel so tight that one can't breathe easily (after weeping)
- ziyafete katılmak
- banquet
- çekilişe katılmak
- raffle
- çoğunluğa katılmak
- climb on the bandwagon