When you go abroad, you'd better keep in mind that tipping is necessary.
- Yurt dışına gittiğinizde, bahşiş vermenin gerekli olduğunu aklınızda tutsanız iyi olur.
If you are going abroad, it's necessary to have a passport.
- Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
The potato ricer, similar to the garlic press, is essential to making lefse.
- Sarmısak presine benzer, patates presi lefse ,Norveç patates yemeği, yapmak için gereklidir.
Being aware of what and how much we eat is essential to good health.
- Neyi ve ne kadar çok yediğimizin farkında olma iyi sağlık için gereklidir.
A list of required hardware is available here.
- Gerekli donanımın listesi burada mevcut.
Courage is required of everyone.
- Cesaret, herkes için gereklidir.
I didn't feel wanted.
- Ben gerekli hissetmiyorum.
Tom wanted to feel needed.
- Tom gerekli hissetmek istiyordu.
We have to follow due process.
- Gerekli işlemleri takip etmek zorundayız.
Reservations are not required.
- Rezervasyonlar gerekli değil.
Your approval is not required.
- Benim onayım gerekli değil.
I have not yet collected sufficient materials to write a book.
- Bir kitap yazmak için henüz gerekli malzemeleri toplamadım.
I won't be able to go travelling until the requisite visa fees are paid.
- Ben gerekli vize ücretleri ödenene kadar seyahata gidemeyeceğim.
Sleep and good food are indispensable to good health.
- Uyku ve iyi yemek iyi sağlık için gereklidir.