He bent over to tie his shoe.
- Ayakkabısını bağlamak için eğildi.
I used a ribbon to tie my hair into a ponytail.
- Saçımı bir atkuyruğu bağlamak için bir kurdele kullandım.
Their job is to connect the computers to the network.
- Onların işi bilgisayarları ağa bağlamaktır.
Connecting a PC to the internet is not rocket science.
- İnternete bir PC bağlamak roket bilimi değildir.