What time are you used to going to bed?
- Ne zaman yatmaya alışkınsın?
She is used to living alone.
- Yalnız yaşamaya alışkın.
He's accustomed to traveling.
- O, seyahat etmeye alışkındır.
Tom is accustomed to calling up girls on the telephone.
- Tom telefonda kızları aramaya alışkındır.