I'm not accustomed to such treatment.
- Böyle bir davranışa alışık değilim.
My mother is not accustomed to hard work.
- Annem zor işe alışık değildir.
Mr Kaifu is used to making speeches in public.
- Bay Kaifu halka açık konuşmalar yapmaya alışıktır.
Soldiers are used to danger.
- Askerler tehlikeye alışıktırlar.