Bu iyi bir öğrenme ortamıdır.
- This is a good learning environment.
Çocukların mutlu bir ev ortamına ihtiyacı var.
- Children need a happy home environment.
Apaçık ortadadır ki, insan davranışları çevre için radyasyondan daha tehlikelidir.
- It's evident that human behaviour is more dangerous for the environment than radiation.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Kısa sürede yeni çevreye alıştı.
- He soon got used to the new surroundings.
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
- She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.