(sichere) verwahrung

listen to the pronunciation of (sichere) verwahrung
İngilizce - Türkçe

(sichere) verwahrung teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

care
{f} önem vermek
care
önemsemek
care
umursamak
care
aldırmak
care
{i} itina

Onu itinayla ambulansa kaldırdılar. - They lifted him carefully into the ambulance.

care
{i} özen

Tom büyük özenle kalktı. - Tom rose with great care.

Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım. - I gave my carefully prepared speech.

care
{i} aldırış
care
iplemek
care
kaygı

Onun hiçbir kaygısı yok. - He is free from care.

Birkaç kişi kaygısız. - Few people are free from cares.

care
istemek
care
{i} himaye
care
kaygı/ilgi/koruma/özen
care
(Tıp) İhtimam, bakım
care
{f} merak etmek
care
{i} ilgi

O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi. - He took care of the business after his father's death.

O, yaşlı annesiyle ilgilenir. - She takes care of her old mother.

care
{i} üzüntü

Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar. - Cares and worries were pervasive in her mind.

care
{i} yapılması gereken şey
care
{i} merak

Tom ve benim kendimize bakabilip bakamayacağımızı merak ediyorum. - I wonder if Tom and I can take care of ourselves.

Merak etmeyin. Onunla ilgileneceğim. - Don't worry. I'll take care of that.

care
{f} kafaya takmak
Almanca - İngilizce
trust
custody
care
safekeeping
in sichere Verwahrung geben
to place in safe custody