Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting.
- Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.
I found some wild mushrooms under the log.
- Bir kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum.
This ointment can kill fungi.
- Bu merhem mantarları öldürür.
Many antibiotics come from fungi.
- Birçok antibiyotik mantardan geliyor.
Truffles are very expensive.
- Yer mantarı çok pahalıdır.
Tom pulled the cork out of the bottle.
- Tom şişeden mantarı çıkardı.
I believe there's a little cork in that wine.
- O şarabın içinde küçük bir mantar olduğuna inanıyorum.