(n ) a big handhold that is easy to hold on to

listen to the pronunciation of (n ) a big handhold that is easy to hold on to
İngilizce - Türkçe

(n ) a big handhold that is easy to hold on to teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bucket
kova

Ne kadar acele edersen et, çaban sadece kovada bir damla. - No matter how much you hurry your effort is just a drop in the bucket.

Bana içinde yağ olan metal kovayı ver. - Give me the metal bucket with the oil in it.

bucket
(Askeri) mastalya
bucket
(Spor) çember
bucket
bakraç
bucket
(down ile) şakır şakır yağmur yağmak
bucket
bucket seat çanak biçiminde koltuk
bucket
{f} bardaktan boşanırcasına yağmak
bucket
{f} kovayla taşımak
bucket
{f} dörtnala koşturmak
bucket
(İnşaat) kova, kepçe
bucket
bucket çok yağ/in
bucket
{i} tulumba pistonu
bucket
bucket shop borsa hisseleri üzerinden vurgun yapan
bucket
meyhane gibikick the bucket nalları dikmek
bucket
ölmek bucketfulbir kova dolusu
bucket
kova,v.kova ile çek: n.kova
bucket
biriktirme yeri
İngilizce - İngilizce
bucket
(n ) a big handhold that is easy to hold on to