Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
- Far from stopping, the storm became much more intense.
Aylardan temmuzdu. Isı yoğundu.
- It was July. The heat was intense.
Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim?
- How can I ignore pain this intense?
O gerçekten şiddetliydi.
- That was really intense.