Aslında, dolabı kapalı tutarım.
- Indeed, I keep the cupboard closed.
Esperanto aslında zor değil.
- Esperanto indeed is not difficult.
Doğrusu çok şey biliyorsunuz ama onları öğretmede iyi değilsiniz.
- Indeed you know a lot of things, but you're not good at teaching them.
Doğrusunu söylemek gerekirse, o, dilini koparabilirdi.
- Indeed, he could have bitten off his tongue.
Hayat gerçekten de iyi bir şeydir.
- Life is indeed a good thing.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
O gerçekten çok zeki.
- He is very clever indeed.