Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

şuurlu

listen to the pronunciation of şuurlu
Türkçe - İngilizce
conscious bilinçli
conscious
conscious behaviour
şuur
consciousness

Tom hasn't regained consciousness. - Tom yeniden şuur kazanmadı.

şuur
sense

I feel a sense of duty. - Bir vazife şuuru hissediyorum.

şuur
mind
şuur
(Kanun) mental capacity
şuur
(Tıp) conscious

Tom hasn't regained consciousness. - Tom yeniden şuur kazanmadı.

şuur
consciousness, the conscious
şuur
understanding, comprehension
şuur
the conscious, consciousness bilinç
Türkçe - Türkçe
Bilinçli
Bilinçli: "Şuurlu bir anlayışla olmaksızın, ben de ister istemez aynı havaya kapılmıştım."- F. R. Atay
ŞUUR
(Osmanlı Dönemi) Kendi varlığından haberi olma
ŞUUR
(Osmanlı Dönemi) Anlayış, idrak. Vicdan. Hiss-i zâhirle duymak
ŞUUR
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyi hoşça tanıma
ŞUUR
(Hukuk) Bilmek, idrak etmek, bilinç
ŞUUR
(Osmanlı Dönemi) İnceliklerini iyice idrak etme
ŞUUR
(Osmanlı Dönemi) (Şa'r. C.) Kıllar
ŞUUR
(Osmanlı Dönemi) Nefsin mânâya ilk vusul mertebeleridir. (E.T.)
Şuur
(Osmanlı Dönemi) VİCDAN
Şuur
(Hukuk) BİLİNÇ
şuur
Bilinç
şuur
(Osmanlı Dönemi) anlayış, idrâk, bilme, farkına varma
şuurlu