This drink is on the house.
- Bu içki şirkettendir.
This voucher entitles you to a free drink on the house.
Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
- Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
The purchase is on the company's account.
- Alım, şirketin hesabında.
International Business Machines Corporation, based in Armonk, New York, is the world's largest computer firm.
- Armonk, New York'ta bulunan IBM Şirketi dünyanın en büyük bilgisayar firmasıdır.
There's a rumor in the air that the firm is going into bankruptcy.
- Şirketin iflas edeceği hakkında dolaşan bir söylenti var.
Small business are often absorbed by a major company.
- Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.
Small businesses are often absorbed by a major company.
- Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.
The small company was taken over by a large organization.
- Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
The government is controlled by corporate interests.
- Hükümet, şirket çıkarları tarafından kontrol edilir.
Corporate earnings in the first quarter improved sharply.
- Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.
Is your house far from your company?
- Senin evin, şirketinden uzak mı?
This drink is on the house.
- Bu içki şirkettendir.
The multinational corporation lowered the price of several products.
- Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü.
Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
- Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
This establishment attracts a clientele of both tourists and businessmen.
- Bu şirket hem turistlerden hem de iş adamlarından müşteri çekiyor.
I bought out my partner and now the company is mine.
- Ortağımın yasal haklarını satın aldım ve artık şirket benim.