şimdiye kadar

listen to the pronunciation of şimdiye kadar
Türkçe - İngilizce
so far, until now, up to now
as yet

I have not heard a word from him as yet. - Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.

As yet, the project is in the air. - Proje şimdiye kadar kararlaştırılmamıştır.

so far

Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize. - Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.

So far, your action seems completely groundless. - Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.

ever

I think Beethoven is the greatest composer who ever lived. - Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.

I doubt that Tom would ever consider selling his antique car. - Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.

yet

The colony has not declared independence as yet. - Sömürge şimdiye kadar bağımsızlık ilan etmedi.

Has Tom found his keys yet? - Tom şimdiye kadar anahtarlarını buldu mu?

up to this point in time
up to this point
up to this time
by this time

They ought to have arrived there by this time. - Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.

to date
until now

Where have you been until now? - Şimdiye kadar neredeydin?

Tom had always wanted to climb Mt. Fuji, but until now, had not found the time to do so. - Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı.

hitherto
heretofore
uptill now
up till now

Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force. - Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.

şimdiye kadar her şey iyi
so far so good
şimdiye kadar