I don't like that fat kid who ate your lunch.
- Senin öğle yemeğini yiyen o şişman çocuğu sevmiyorum.
He was large, not to say fat.
- Ona şişman denmez, iriydi.
He's on a diet because he is a little overweight.
- Biraz şişman olduğu için diyette.
I wasn't overweight when I was a kid.
- Çocukken şişman değildim.
Tom is fatter now than when I last saw him.
- Tom şimdi onu son gördüğüm zamankinden daha şişman.
The more you eat, the fatter you'll get.
- Ne kadar çok yersen, o kadar şişmanlarsın.
I think Tom is obese.
- Tom'un şişman olduğunu tefekkür ediyorum.
People say I'm obese.
- İnsanlar benim çok şişman olduğumu söylüyor.