şişesi

listen to the pronunciation of şişesi
Türkçe - İngilizce
bottle

Tom took a bottle of pills out of his pocket. - Tom cebinden bir hap şişesi çıkardı.

Tom took a pill from the prescription bottle and put it in his mouth. - Tom reçete şişesinden bir hap aldı ve onu ağzına koydu.

A container, typically made of glass and having a tapered neck, used for holding liquids

Beer is often sold in bottles.

To strike (someone) with a bottle
The contents of such a container

I only drank a bottle of beer.

To refrain from doing (something) at the last moment because of a sudden loss of courage

The rider bottled the big jump.

store (liquids or gases) in bottles
glass or plastic vessel; cylindrical with a narrow neck; no handle the quantity contained in a bottle put into bottles; "bottle the mineral water"
{v} to put up into bottles, to keep close
{n} a vessel for liquor, viol, quart, bundle
the quantity contained in a bottle
To put into bottles; to inclose in, or as in, a bottle or bottles; to keep or restrain as in a bottle; as, to bottle wine or porter; to bottle up one's wrath
put into bottles; "bottle the mineral water"
To bottle a drink or other liquid means to put it into bottles after it has been made. This is a large truck which has equipment to automatically bottle the wine. bottled water
A bottle is a drinking container used by babies. It has a special rubber part at the top through which they can suck their drink. see also bottled, feeding bottle, hot-water bottle, water bottle
A hollow vessel, usually of glass or earthenware (but formerly of leather), with a narrow neck or mouth, for holding liquids
> pingzi
n a container, usually made of glass, to hold liquid
Glass bottles are the most common containers for storing wine Glass is ideal because it does not affect the wine in any way, even during extended periods
A bottle is a glass or plastic container in which drinks and other liquids are kept. Bottles are usually round with straight sides and a narrow top. There were two empty beer bottles on the table He was pulling the cork from a bottle of wine. Victorian scent bottles. A bottle of something is an amount of it contained in a bottle. He had drunk half a bottle of whisky
To seal (a liquid) into a bottle for later consumption
şişe
bottle

I bought a bottle of salad oil. - Bir şişe salata yağı aldım.

John drank many bottles of wine. - John birçok şişe şarap içti.

parfüm şişesi
scent bottle
şişe
(Tıp) cupping glass
şişe
(Tıp) vial
şişe
nondescript
şişe
ampulla
basınçlı soda şişesi
siphon bottle
basınçlı soda şişesi
siphon
basınçlı soda şişesi
syphon
boş içki şişesi
old soldier
buhar şişesi
air dome
büyük şarap şişesi
jeroboam
cep şişesi
hip flask
deney şişesi
beaker
dereceli ölçü şişesi
measuring glass
dokuz kuka şişesi
skittle
dökme kabı veya şişesi
castor
hacamat şişesi
cupping glass
hacı şişesi
ampulla
ilaç şişesi
medicine bottle
kilitli içki şişesi
tantalus
klein şişesi
klein bottle
kutsal yağ şişesi
ampulla
lamba şişesi
lamp chimney
lamba şişesi chimney of
a lamp
mürekkep şişesi
ink bottle
nişadırruhu şişesi
vinaigrette
numune şişesi
sample bottle
oksijen şişesi
oxygen bottle
seviye şişesi
leveling bottle
soda şişesi
soda bottle
sprey şişesi
spray bottle
su şişesi
water bottle

Tom took a swig out of his water bottle. - Tom su şişesinden bir yudum aldı.

Tom picked up the water bottle and took a drink. - Tom su şişesini aldı ve su içti.

termos şişesi
thermos flask
termos şişesi
vacuum bottle
tesviye şişesi
water-gauge glass
viski şişesi
whiskey bottle
yassı kıç cebi şişesi
hip flask
yoğunluk şişesi
density bottle, pycnometer, pyknometer piknometre
yıkama şişesi
washing bottle
ölçü şişesi
measuring flask
şişe
thin, narrow strip of wood nailed over the joints between the boards of a ceiling, lath
şişe
cruet
şişe
bottle; flask
şişe
magnum
şişe
carboy
şişe
bottleful
Türkçe - Türkçe

şişesi teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ŞİŞE
(Osmanlı Dönemi) Çeşitli maksatlarla çakılan çıta
ŞİŞE
(Osmanlı Dönemi) Camdan yapılmış ağzı dar uzunca kap. Lâmbaya geçirilen camdan küçük baca
şişe
Sıvıların, özellikle de içeceklerin camdan veya başka maddelerden yapılmış, dar ağızlı uzun kap: "Önünde yarım kiloluk bir şarap şişesi yarı yarıya boştu."- S. F. Abasıyanık
şişe
Sıvıların, özellikle de içkilerin konulduğu camdan yapılmış, dar ağızlı uzun kap
şişe
Gaz lambasında fitil çevresine konulan cam koruyucu. Şişenin aldığı ölçüde: "Olsa da bu zavallıya hiç olmazsa bir şişe kan verilse!"- M. Ş. Esendal
şişe
Tavan tahtaları arasındaki açıklığı kapatmak için uzunluğuna çakılan çıta
şişe
içinde çoğu kez zerk edilecek, sıvı durumda ilâç bulunan küçük veya büyük cam tüp
hacamat şişesi
Hacamat yapmak için kullanılan ağzı dibinden dar şişe
Şişe
(Osmanlı Dönemi) KARURE
şişe
Gaz lambasında fitil çevresine konulan cam koruyucu
şişe
Lamba camı
şişe
Şişenin aldığı ölçüde
şişe
mina
şişe
potlika
şişesi