şerefli

listen to the pronunciation of şerefli
Türkçe - İngilizce
honorable
dignified
honored
reputable
proud

Better to live dishonored than die proud. - Şerefli ölmektense şerefsiz yaşamak daha iyidir.

honourable [Brit.]
well-populated and prosperous (place)
glorious

In some attempts, it is glorious even to fail. - Bazı girişimlerde, başarısız olmak bile şereflidir.

honoured [Brit.]
honourable, honorable, esteemed, glorious
honest
esteemed
creditable
{s} honourable
{s} honoured
Şeref
(isim) Honor

A farewell meeting was held in honor of Mr Jones. - Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.

An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher. - Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.

şeref
{i} honour
şeref
glory

Glory lasts longer than life. - Şan ve şeref hayattan daha fazla sürer.

şeref
{i} dignity

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood. - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

şeref
reputation
şeref
repute
şeref
privilege
şeref
credit
şeref
(Kanun) esteem
şeref
kudos
şeref
face
şeref
distinction
şeref
honorableness
şeref
laurels
şeref
honour, honor; glory
şeref
flower
şeref
honour [Brit.]
şeref
pride
şeref
eclat
şeref
grace
şeref
laurel
Türkçe - Türkçe
Onur veren, şeref veren: "O kadar tatlı ve şerefli hatıralarla dolu olan Çankaya..."- Y. K. Karaosmanoğlu
Onurlu
Bayındır, şenlikli
Onur veren, şeref veren
(Osmanlı Dönemi) şerif
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) Yükseklik, yücelik. Büyüklük
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) İnsanlar arasında geçerli ve makbul olma. Büyük bir makam sâhibi olma
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakka itâat ve ubudiyyeti ve yüksek hizmeti ile çok ihsanına mazhar olma
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) İftihâr, övünme
Şeref
(Osmanlı Dönemi) SERARE
Şeref
(Osmanlı Dönemi) ŞAN
şeref
Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
şeref
Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret: "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır."- F. R. Atay
şeref
Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
şeref
(Osmanlı Dönemi) HESB
şeref
(Osmanlı Dönemi) CAHF