şerefine

listen to the pronunciation of şerefine
Türkçe - İngilizce
in honor of

An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher. - Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.

A farewell party was held in honor of Mr Smith. - Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.

in honour of
for
Şeref
(isim) Honor

Tom must choose between honor and death. - Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.

An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher. - Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.

şeref
{i} honour
şerefine içmek
pledge
şerefine içmek
drink
şerefine içmek
to drink a toast to
şerefine içmek
pledge one's health
şerefine içmek
toast
şerefine nail olmak
to have the honour of
şerefine sürülmüş leke
a blot on escutcheon
şeref
glory

Glory lasts longer than life. - Şan ve şeref hayattan daha fazla sürer.

şeref
{i} dignity

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood. - Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

şeref
reputation
şeref
repute
şeref
privilege
şeref
credit
şeref
(Kanun) esteem
şeref
kudos
şeref
face
şeref
distinction
şeref
honorableness
dionysus şerefine yazılmış ilâhi
dithyramb
kavuşma şerefine ziyafet vermek
kill the fatted calf
tanrıların şerefine şarabın toprağa dökülmesi
libation
şeref
laurels
şeref
honour, honor; glory
şeref
flower
şeref
honour [Brit.]
şeref
pride
şeref
eclat
şeref
grace
şeref
laurel
Türkçe - Türkçe

şerefine teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) Yükseklik, yücelik. Büyüklük
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) İnsanlar arasında geçerli ve makbul olma. Büyük bir makam sâhibi olma
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakka itâat ve ubudiyyeti ve yüksek hizmeti ile çok ihsanına mazhar olma
ŞEREF
(Osmanlı Dönemi) İftihâr, övünme
Şeref
(Osmanlı Dönemi) SERARE
Şeref
(Osmanlı Dönemi) ŞAN
şeref
Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
şeref
Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret: "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır."- F. R. Atay
şeref
Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
şeref
(Osmanlı Dönemi) HESB
şeref
(Osmanlı Dönemi) CAHF
şerefine