An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher.
- Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.
A farewell party was held in honor of Mr Smith.
- Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
Tom must choose between honor and death.
- Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.
An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher.
- Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.
Glory lasts longer than life.
- Şan ve şeref hayattan daha fazla sürer.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.