şehri

listen to the pronunciation of şehri
Türkçe - İngilizce
city

Osaka is the second largest city of Japan. - Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.

Mumbai is the most populous city in India and the second most populous city in the world. - Bombay, Hindistan'ın en çok nüfusa sahip şehridir ve dünyadaki ikinci en çok nüfusa sahip şehirdir.

San Francisco
urban
A corporate town; in the United States, a town or collective body of inhabitants, incorporated and governed by a mayor and aldermen or a city council consisting of a board of aldermen and a common council; in Great Britain, a town corporate, which is or has been the seat of a bishop, or the capital of his see
A large town, town with a corporation
City in which the main campus of the medical school is located; this may differ from the city in which the parent university
a large and densely populated urban area; may include several independent administrative districts; "Ancient Troy was a great city"
The words "the city" or "this city" shall be construed as if followed by the words "of Fairfield "
The city and zip code of the property, if available
design Seattle Department of Design, Construction and Land Use 700 5th Ave, Suite 2000 Seattle, WA 98104-5070 Contact citydesign
from the Latin civitas meaning citizen, a town or borough which is, or has been, an episcopal see This definition is not strictly adhered to and there are many exceptions Some cities are so called because of their industrial/municipal importance
The collective body of citizens, or inhabitants of a city
has the meaning given it in section 102(a)(5) of the Housing and Community Development Act of 1974 (42 U S C 5302)
the city of the address
important, or high-order, urban settlement In the past, a town in Britain needed either a cathedral or a royal charter before it could be called a city, but in modern-day usage a city is a settlement with a population of more than 150,000 Royal charters are still awarded
City where facility is located, as maintained by each data system The city may differ across EPA databases due to differences in reported information, use of parent or subsidiary location as mailing address, etc
A large town
An urban settlement that is central to various functions such as administrative, commercial and social roles It was originally the place of a bishopric/cathedral in medieval Europe
A differentiated community with a sufficient population and resource base to allow residents to specialize in arts, crafts, services, and professional occupations
(A), strictly speaking is a large town with a corporation and cathedral; but any large town is so called in ordinary speech In the Bible it means a town having walls and gates
In government lists, local officials selectable by name, title, and demographic information about the city
şehir
town

The station is situated in between the two towns. - İstasyon iki şehir arasında yer almaktadır.

In towns, speed is limited to 50 km/h. - Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.

şehir
city

Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular. - Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.

This is the biggest hotel in this city. - O bu şehirdeki en büyük oteldir.

şehri ayağa kaldırmak
(eğlence) paint the town red
şehri gezmek
do a town
Atina şehri
Athens
şehir
{s} urban

The Loch Ness monster is an urban myth. - Loch Ness canavarı bir şehir efsanesidir.

Recreational drug use inspires many urban legends. - Eğlence uyuşturucu kullanımı birçok şehir efsanelerine ilham veriyor.

liman şehri
haven
liman şehri
port city
şehir
province

Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years. - Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.

şehir
(Bilgisayar) home city
şehir
(Bilgisayar) city/state
şehir
(Bilgisayar) city/town
şehir
city economy
fas'ta liman şehri
port city in Morocco
n.pr. sisam (adası bzw. şehri)
n.pr. Samos (island, bzw. City)
şehir
york

New York, where my father is staying on business, is a much more dangerous city than Tokyo. - Babamın iş nedeniyle kaldığı New York, Tokyo'dan çok daha tehlikeli bir şehirdir.

New York is a big city. - New York büyük bir şehir.

Erika şehri
Jericho
Gomora şehri
Gomorrah
Gomora şehri
Gomorrha
Kap şehri
Cape Town
Portsmouth şehri
Pompey
Sur şehri
Tyre
bordo (frransız şehri)
bordeaux
kaplıca şehri
spa
kıyı şehri
coastal town
sahil şehri
(Askeri) sea town
sanayi şehri
industrial town
şehir
city, town kent
şehir
burg

It's the best burger in town. - Bu, şehirdeki en iyi burger.

Türkçe - Türkçe

şehri teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ŞEHRİ
(Osmanlı Dönemi) Mc: Kibar, ince
ŞEHRİ
(Hukuk) Aylık, ayla ilgili; şehirli, ince ve kibar kişi
ŞEHRİ
(Osmanlı Dönemi) İstanbul'lu, İstanbul'da doğup büyüme
ŞEHRİ
(Osmanlı Dönemi) f. Şehirli
Şehir
belde
ŞEHİR
(Osmanlı Dönemi) Meşhur. Şeref ve şan sahibi
ŞEHİR
(Osmanlı Dönemi) Alemlerce meşhur, Resul-ü Ekremin (A.S.M.) bir ismi
Şehir
(Osmanlı Dönemi) MEDİNE
Şehir
kent

Amerika'daki en tehlikeli kenttir. - Orası Amerika'daki en belalı şehir.

Güzel bir kentte yaşıyoruz. - Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz.

Şehir
(Osmanlı Dönemi) CÜND
şehir
Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent: "İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur diyorlar."- Y. K. Karaosmanoğlu
şehir
Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent
şehir
(Osmanlı Dönemi) KÜVRE
şehir
şar
şehri