We all felt embarrassed to sing a song in public.
- Hepimiz halkın önünde bir şarkı söylemeye utandık.
The girls came singing toward the crowd.
- Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
We sang as we walked.
- Yürürken şarkı söyledik.
John played guitar and his friends sang.
- John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.
Suddenly, my mother started singing.
- Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
I carried on singing.
- Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
Have you ever sung in public?
- Herkesin önünde hiç şarkı söyledin mi?
Until last night, I had never sung in French.
- Dün geceye kadar, hiç Fransızca şarkı söylemedim.