They have no more wine.
- Onların başka şarapları yok.
John drank many bottles of wine.
- John birçok şişe şarap içti.
They have no more wine.
- Onların başka şarapları yok.
Can I see the wine list?
- Şarap listesini görebilir miyim?
Europeans like to drink wine.
- Avrupalılar şarap içmek isterler.
He would drink a white or red wine.
- O beyaz ya da kırmızı şarap içmek istiyordu.
The decanter is still half full.
- Şarap sürahisinin hâlâ yarısı dolu.
Would you like white wine or red?
- Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?
Could I have a glass of white wine?
- Bir bardak beyaz şarap alabilir miyim?
This is an exceptional rosé wine.
- Bu olağanüstü bir roze şaraptır.