The brown hat is old.
- Kahverengi şapka eski.
He showed us a beautiful hat.
- O, bize güzel bir şapka gösterdi.
The boy adjusted his cap.
- Çocuk şapkasını düzeltti.
It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
- Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
Jim has a white hat on his head.
- Jim'in başında beyaz bir şapkası var.
He pushed his hat back on his head.
- O, kafasındaki şapkayı geriye doğru itti.