şımarık

listen to the pronunciation of şımarık
Türkçe - İngilizce
spoiled

I don't like spoiled children. - Şımarık çocuk sevmiyorum.

You're still the same spoiled little girl I knew two years ago. - Sen hâlâ iki yıl önce tanıdığım aynı şımarık küçük kızsın.

spoilt

You're behaving like a spoilt brat. - Şımarık bir velet gibi davranıyorsun.

sassy
spoiled, saucy, brazen
pampered

amerikan.

spoilt, coddled, pampered

spoilt = spoiled.

wayward

The wayward son has returned. - Şımarık oğlan geri döndü.

pert
saucy
perky
(person) spoiled (by overindulgence), pampered
self-satisfied
forward
uppish
brazen
stuck-up
spoıled
şımarık genç
jackanapes
şımarık hizmetçi kız
soubrette
şımarık kadın
baggage
Türkçe - Türkçe
Şımarmış, şımartılmış (kimse): "Bizim dayı kızları çok şımarıktır."- H. E. Adıvar
Şımarmış, şımartılmış
fingük
sırkuv
çalık
naz
demşek
şımarık