I don't like spoiled children.
- Şımarık çocuk sevmiyorum.
You're still the same spoiled little girl I knew two years ago.
- Sen hâlâ iki yıl önce tanıdığım aynı şımarık küçük kızsın.
You're behaving like a spoilt brat.
- Şımarık bir velet gibi davranıyorsun.
amerikan.
spoilt = spoiled.
The wayward son has returned.
- Şımarık oğlan geri döndü.