ıstakoz

listen to the pronunciation of ıstakoz
Türkçe - İngilizce
lobster

I don't want to eat a live lobster. - Canlı bir ıstakoz yemek istemiyorum.

The sight of fresh lobster gave me an appetite. - Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.

lobster: a large marine crustacean with a cylindrical body, stalked eyes, and the first of its five pairs of limbs modified as pincers
(Tabiat Doğa) (kabuklu hayvan, Fam: Nephropidae) European lobster
ıstakoz kıracağı
lobster cracker
ıstakoz gibi yanmış
as red as a lobster
ıstakoz sepeti
lobster pot, lobster trap
r. 'humır ıstakoz
R. 'Humır lobster
döllenmiş ıstakoz yumurtası
coral
haşlanmış ıstakoz
boiled lobster
Türkçe - Türkçe
Suda yaşayan, sevilen, beyaz eti için avlanan, iri bir böcek
Istakozlardan, suda yaşayan, birinci ayak çifti güçlü iki kıskaç durumunda gelişmiş bulunan, sevilen beyaz eti için avlanan, iri bir böcek (Homarus vulgaris)
ıstakoz ağı
Kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan küçük ağ
istakoz
karavide
ıstakozlar
On ayaklılar takımına giren, örnek hayvanı ıstakoz olan bir familya
ıstakoz