ısırık

listen to the pronunciation of ısırık
Türkçe - İngilizce
nip
bite

He was curious about how it would taste, so he took a small bite. - Onun tadının nasıl olacağı hakkında meraklıydı, bu yüzden küçük bir ısırık aldı.

I got a lot of mosquito bites. - Bir sürü sivrisinek ısırıklarım var.

wound left by a bite, bite
(a) bite, (a) mouthful
Isırık
(Tıp) morsus
Türkçe - Türkçe
Bir kezde ısırılan
Isırılan yerde kalan iz
ısırık