My upstairs neighbors are very noisy.
- Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.
Some kind of party upstairs kept me up till one last night.
- Dün gece üst kattaki bir tür parti saat bire kadar beni uyutmadı.
We heard someone go upstairs.
- Birinin üst kata gittiğini duyduk.
The bedrooms are upstairs.
- Yatak odaları üst kattadır.
Dresses are on sale on the top floor.
- Elbiseler üst katta satılıktır.
He rented a room on the top floor in order to enjoy a good view.
- O iyi bir manzaranın tadını çıkarmak için üst katta bir oda kiraladı.