üst düzey

listen to the pronunciation of üst düzey
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) parent level
higher-up
senior

She holds a senior position in the government. - O hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.

Tom is a senior executive. - Tom üst düzey bir yöneticidir.

top-level
üst düzey görevli
vip
üst düzey bürokrat
high-ranking bureaucrat, top-level bureaucrat
üst düzey diplomat
high-ranking diplomat, top-level diplomat
üst düzey heyet
(Hukuk) high-level delegation
üst düzey ilişkiler
superstructure
üst düzey ziyaret
(Hukuk) high-level visit
NATO Üst Düzey Lojistik Sorumlular Komitesi
(Askeri) Senior North Atlantic Treaty Organization (NATO) Logisticians Conference
üst düzey