You are speaking like a white supremacist.
- Siz bir beyaz üstünlükçü gibi konuşuyorsunuz.
His paper is superior to mine.
- Onun raporu benimkine göre üstündür.
ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
- ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
He believed in the supreme power of the law.
- Hukukun üstün gücüne inanıyordu.
Tom started bouncing up and down on the bed.
- Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
Is it snowing out there? Look, it's already starting to appear on the ground there!
- Orada kar mı yağıyor? Bak, zaten orada toprağın üstünde belirmeye başlıyor!
ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
- ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
These products are superior to theirs.
- Bu ürünler onlarınkinden daha üstün.
This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
- Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
The exosphere is the highest layer of the atmosphere. It extends from the top of the thermosphere up to 10,000 kilometers.
- Egzosfer atmosferin en üst tabakasıdır. 10.000 kilometreye kadar termosferin üstünden uzanır.
The woman is atop the table.
- Kadın masanın üstündedir.
We saw the sun rise above the horizon.
- Biz ufkun üstünde güneşin doğuşunu gördük.
We are flying above the clouds.
- Biz bulutların üstünde uçuyoruz.
Kate spread the cloth over the table.
- Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
The quick brown fox jumped over the lazy brown dog.
- Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
Are you going to give me a glib answer, or are you going to think before you reply?
- Bana üstünkörü bir cevap mı vereceksin yoksa cevap vermeden düşünecek misin?