Yiyecek hakkında bu kadar seçici olmamalısın.
- You shouldn't be so picky about food.
Tom seçici bir yiyici.
- Tom is a picky eater.
Okul özenle temizlendi.
- The school was meticulously clean.
Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.
- Sami's backyard was meticulously maintained.
Sami titizlikle kovboy gibi giyindi.
- Sami was meticulously dressed as a cowboy.