They fought for their liberty.
- Onlar özgürlükleri için savaştılar.
We must respect individual liberty.
- Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.
The greatest happiness lies in freedom.
- En büyük mutluluk, özgürlükte yatar.
Is freedom a place or an idea?
- Özgürlük bir yer ya da bir fikir midir?
He's had a liberal upbringing.
- O, özgürlükçü bir terbiye aldı.
Take a liberal view of young people.
- Genç insanların özgürlükçü görüşünü al.
Everyone is free to contribute.
- Herkes katkıda bulunmakta özgürdür.
Everyone is free to contribute.
- Herkes iştirâk etmekte özgürdür.
She's a smart and independent girl.
- O, akıllı ve özgür bir kız.
I want to be more independent.
- Ben daha özgür olmak istiyorum.
Senator Kerry was considered a liberal.
- Senatör Kerry bir özgürlükçü olarak kabul edildi.
He's had a liberal upbringing.
- O, özgürlükçü bir terbiye aldı.
Are you at liberty to talk?
- Konuşmaya özgür müsün?
I'm not at liberty to discuss it.
- Bunu tartışmak için özgür değilim.
They hate your freedoms.
- Onlar özgürlüklerinden nefret ediyorlar.
Our freedoms are being limited.
- Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
Lincoln granted liberty to slaves.
- Lincoln kölelere özgürlük verdi.
We must respect individual liberty.
- Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.